Laura El-Tantawy Kahire ve Londra arasında yaşayan Mısırlı bir fotoğrafçıdır. VII Mentor tarafından temsil edilmektedir.
Worcestershire, İngiltere’de Mısırlı bir aileye doğan sanatçı Suudi Arabistan ve Mısır arasında büyümüştür.
2002 yılında, El-Tantawy kariyerine Milwaukee Journal Sentinel&Sarasota Herald-Tribune (Amerika) gazetesinde gazete fotoğrafçısı olarak başlamıştır. 2006 yılında kişisel projelerine odaklanabilmek için serbest çalışmaya başlamıştır. Birçok uluslararası ödül ile başarısını perçinleyen sanatçının başarılarından bazıları şöyledir: İnsanı Değerler için PHE Ojodepez ödülü 2013 adayı, Cortona on the Move OFF CIRCUIT 2013 kazananı, 2013 HM Fotovisura fonu, FOAM Dergisi yıllık YETENEK baskısına seçilme, 2012 Manuel Rivera finalisti, Uluslararası Fotoğrafçılar için Ortiz Fonu, Photocrati Fonu 2012 4.’lük, 2011 Prix Bayeux-Calvados des Correspondants de Guerre finalisti, Ian Parry Bursu finalisti, BURN dergisi Yeni Fotoğrafçılar Fonu (EPF) 2011 finalisti. Bunların dışında birçok eseri Amerika, Avrupa, Asya ve Ortadoğu’da bireysel ve grup sergileri olmak üzere uluslararası platformda sergilenmiştir.
El-Tantawy Atina’da Georgia Üniversitesi’nden Georgia (Amerika) gazetecilik ve politik bilimlerden çift anadal derecesi ile mezun olmuştur.
PİRAMİTLERİN GÖLGESİNDE
2005 yılında sıradan Mısırlıların sıradan günlük hayatlarını kaydetmeye başladım. Pazarda alışveriş yapan insanların, hafta sonunu dışarıda geçiren ailelerin, “Kefaya” hareketi tarafından başlatılan ilk dalga politik ayaklanmaların, mezarlık yakınlarında yaşayan insanların ve çöplük kenarlarında, hastane atıkları ve farelerin yanında insanlığın sınırında yaşayan kişilerin resimlerini çekmeye başladım.
Mısır’da çektiğim her resim aslında bir bakıma kendi bencilliğimden, hayatı kendi hafızam için kaydetme isteğimden, ama aynı zamanda bir ulusun hafızası için kaydetme isteğindendir. Daha yoğun şekilde bunu hissediyorum. Hayatı resmediyorum. Bana ilham veren bu – her zaman güzel olmadığını bildiğim bir ülkede çirkinliği güzellik arayışı ile değiştiriyorum.
“Piramitlerin Gölgesinde” kendi gözlerimden ülkemi resmetme isteğidir. Çocukluk hatıralarımdan yola çıkarak, tanıdık gelmesi gereken ama tanıdık gelmeyen bir yeri anlama çabası, kendi benliğimi Mısır’ın benliğini Mübarek zamanından devrime kadar ve geleceğe doğru keşfederek anlama çabasıdır.
This post is also available in: İngilizce