“Hoşçakal Benim Çeçenyam” savaş sonrası genç Müslüman kızların hayatlarını takip ediyor. Bu eser, 20 yıllık savaşın ardından kendini baştan kurmaya çalışan bir ülkede ergenliğe adım atan sıradan genç kızların hayatlarını anlatıyor.
Çeçenya’da en masum hareketler genç kızlar için kuralları kırmak anlamına gelebiliyor.
Sokakta el ele tutuşmak ceza anlamına gelebiliyor; bir Çeçen kızın sigara içerken görülmesi tutuklanmasına sebep olabilir. Bir kızın evlenmeden önce seks yaptığı dedikodusu onur cinayetine sebep olabilir.
Bazen birkaç kız karşı çıkmayı deneyebilir – ama din, müzik, kıyafet stili ya da istekler çoğu zaman ceza ile sonuçlanıyor. Çeçen başbakanının kendisi “kadınlar eşlerinin malıdır” diye açıklama yaptı ve kadınların ana görevi çocuk doğurmaktır diye ekledi. Çok az sayıda kadın okulu bitiriyor ya da iş hayatına giriyor.
Bu görsellerle, iki farklı savaşı görmüş ve bunun sonucunda çocukluklarını kaybetmiş genç kızların özel hayatları ve tercihlerine daha içten bir bakış açısını açığa çıkarmaya çalışıyorum.
This post is also available in: İngilizce